24 Mart 2010 Çarşamba

Bu yaz ayaklarda " sabo" var!

Kimisi estetik bulmasa da rahatlıkları nedeniyle “clog”lar (ya da bizim için “sabo”lar) bu yazın en önemli ayakkabı trendiModa her altı ayda bir temiz bir sayfa açan bir endüstri gibi görünse de aslında sürekli kendi eski defterlerinden bir şeyler ile karşımıza çıkıyor. Bu ilkbahar/yaz sezonunda oldukça gözde olan “clogs” ayakkabılar da bunun en güzel kanıtı.

Karl Lagerfeld, rustic couture’den ilham alarak sunduğu Chanel’in ilkbahar 2010 defilesinde bu trende ivme kazandırdı. Lagerfeld gibi moda dünyasında bir otorite konumuna sahip olan bir tasarımcının onları kullanması, 70’li yılların fotoğraflarında sabolara bakarak iç geçirenlerin onları tekrar gururla giyebilmeleri için bir tür geçiş izni anlamına gelmiş oldu.
Ama herkes aynı şekilde memnun olmadı. Defileden sonra çoğu kişi, saboların
İsveç’in etnik ayakkabılarına benzediğini ve bu trendin sadece hemşireler, şef aşçılar gibi sürekli rahat bir şeyler giyilmesi gereken mesleklere sahip olanlarla sınırlı kalmasını gerektiğini söyledi. Hatta bazı moda eleştirmenlerine göre bu ayakkabılar korkunç bir moda hatasıydı ve geçmişte kalmalıydı.
Bu ayakkabıların estetik olarak ne kadar iyi göründüklerini tartışanlar bir yana, onları sevenlerin en büyük tercih nedeni rahat olmaları. Boho şıklığını yansıtan ve hippilerin vazgeçilmezi olan sabolar geri dönüşlerini, aslına sadık kalarak ama ona
yeni formlar ve eğlenceli desenler de ekleyerek kutluyorlar. Yüksek ya da alçak topuklu, burnu açık, hatta bot şeklinde sabolar bile vitrinleri süslüyor.

Herkes kendine göre yorumladı
Takunyaları da anımsatan sabolar konusunda olmazsa olmaz detaylar ise deri astar ve ayakkabının etrafındaki metal zımbalar. Chanel ve Louis Vuitton dışında bu trende ayak uyduran pek çok başka marka var elbette. Hepsi de ayakkabıları kendilerine göre yorumlamış. Wera Wang’in saboları motorsiklet botlarını andırıyor ve tabanları hafif bir materyalden yapılmış. Gucci’nin Janis saboları ince ve yüksek topuklu, Miu Miu’ninkiler çiçek desenleriyle tam baharlık! Diane Von Furstenberg’in dolgu topuklu modeli ise süet kumaşıyla dikkat çekiyor.
Ünlüler dünyasında bu trende öncülük eden isim ise hiç şaşırmayacağınız biri; Alexa Chung. Mary Kate ve Ashley Olsen kardeşler de son birkaç sezondur sıklıkla clog giyiyor. Yumuşak deriden yapılan modelleri tercih eden ikizlerin
renk seçimleri ise siyah ve kahverengi gibi koyu renklerden yana.

Topuklar yüksek olmak zorunda değil
Bu sezon ayakkabı konusunda en önemli kural kesinlikle rahatlık. Bu yüzden “kitten heels” adı verilen minik topuklu ayakkabılara eğilim oldukça fazla. Michelle Obama’nın da favorisi olan minik topuklu ayakkabılar, hem topuklu ayakkabının şıklığından vazgeçmek istemeyenler hem de rahatlığından ödün vermek istemeyenler için ideal tercih olabilir. Tasarımcılar, artık biraz da hem çok yüksek topukluların hem de dümdüz ayakkabıların ayak sağlığına zarar verdiğini söyleyen doktorların sözüne gelmiş gibi görünüyorlar. Minik topuklu ayakkabıların ahşap görünümlü olanlarının yanı sıra pek çok başka modeli de mevcut. Roberto Cavalli’nin ilkbahar/yaz 2010 koleksiyonunda dikkat çeken kesilmiş görünümlü ahşap topuklar ve Nine West’in dolgu topukları da alternatifler arasında.
Ayşim Özgür, Milliyet Cumartesi

7 yorum:

vintage peony dedi ki...

SABO İSTİYORUUUUUMMMM diye haykırmak istiyorum ayşim :)
yazı çok güzel olmuş bu arada..

AYŞİM ÖZGÜR dedi ki...

hahah:)) HAYKIR!!
teşekkür ederim
:)

The Lizard Queen dedi ki...

bunun hakkinda ben de yazmistim gectigimiz haftalarda. modayi takip etmeden once oturup soyle bir dusunmek gerektiginin buyuk bir kaniti iste.

AYŞİM ÖZGÜR dedi ki...

:)) haha en fenası da bu kadar gördükten sonra " ya aslında fena değiller" demeye başlıyor insan.

Kahve Keyfi... dedi ki...

Valla biz gençliğimiz de giydik.Hem de çok severek.Saklasaymışız onları keşke :))

AYŞİM ÖZGÜR dedi ki...

e bence de!!! :)

Yeliz dedi ki...

ağır olmasa aslında bazı modeller fena değil gördükte insanın cidden alası geliyor:)

sevgiler