28 Ağustos 2010 Cumartesi

Ben Hermès eşarbımı böyle kullanıyorum

Hermès’in J’aime Mon Carre (Eşarbımı Seviyorum) adlı internet sitesinde;markanın meraklılarının, eşarpları kendi stillerine uyarlayarak kullandıkları fotoğrafları yer alıyor.


Lüks markalar, interaktif internet kampanyaları yoluyla simgeleri haline ürünlerinin ününü çağa ayak uydurarak yaşatmaya devam ediyorlar. Geçtiğimiz yıl Burberry markası, meşhur trençkotları için “Art of the Trench” adlı bir sosyal ağ oluşturmuştu. Bu ağa, sokaklarda Burberry marka trençkot giyen kişilerin fotoğrafları yüklenebiliyor, böylece marka da uzun süre kendi kendine gelişen bir reklam kampanyası yapmış oluyordu.
Amaç markaya genç bir imaj vermek
Lüks modaevi Hermès de markasına daha genç bir imaj yaratmak üzere J’aime Mon Carre (Eşarbımı Seviyorum) adında bir internet sitesi açtı. Markanın
Londra, Paris, New York ve Tokyo’da yaşayan tutkunları Hermès eşarpları kendi stillerine uyarlayarak fotoğraflarını çekiyor ve bu fotoğrafları siteye yolluyorlar. Kampanyanın amacı, hem 27 Eylül’de Paris Colette mağazasında satılmaya başlanacak olan koleksiyonun tanıtımını yapmak hem de Hermès eşarpların kullanım alanlarının ne kadar geniş olabileceğini insanlara göstererek, onlara ilham kaynağı olmak.Elbette, markayı internet sayesinde gençlere yakınlaştırmak ve sıkıcılıktan uzak bir imaj yaratmak da önemli bir etken. Çünkü bu fotoğraflar sokak stilini yansıtıyor ve modellik yapan eşarp tutkunları, eşarplarını klasik etek-ceket takımlarla değil, jean pantolonlarla, yırtık tişörtlerle, renkli güneş gözlükleriyle kombinliyorlar.
Siteye gelen fotoğraflarda çok değişik stillere rastlanıyor. Birkaç tane eşarbı örüp saçına toka, bileğine dolayıp kendine bileklik yapan da var beline kemer yapan da. Hatta bu lüks eşarplardan kendine gecelik yaptığını iddia eden bile var. Bazı kızlar da eşarbını erkek arkadaşıyla ortak kullandığını söylüyor.

Logosundaki at arabasının nedeni
Hermès’in logosunda at arabası olmasının sebebi, markanın 1837 yılında Thierry Hermès tarafından koşum takımları ve eyer imal atölyesi olarak kurulmuş olması

Ona “Giyilebilir sanat” diyorlar
Markanın böyle bir kampanya için fularlarını seçiyor olması da önemli. Elbette fular başka ürünlere göre daha kolay alınabilir, taşınabilir ve pek çok stile uyarlanabilir bir şey ama, Hermès’in ipek fularları, moda dünyası için sadece bir fular olmaktan çok daha öte anlamlar taşıyor. Hatta “giyilebilir sanat” olarak adlandırılıyor. Geçtiğimiz yıl bu ipek eşarpları konu alan, “The Hermès Scarf: History & Mystique” adlı bir kitap bile piyasaya çıkmıştı.

Paris’te yılbaşında her 20 saniyede bir eşarp satılıyor
İlk defa 1937 yılında üretilen fularlar, zamanla hem ünlü modaevinin hem de lüks bir yaşam stilinin simgesi haline geldiler. Bir zamanlar Grace Kelly ve Audrey Hepburn gibi stil ikonlarının da tutkun olduğu el boyaması Hermès fularlar, adeta yirminci yüzyılın şıklık anlayışının göstergesi olmuşlardı. Her yıl iki koleksiyon halinde piyasaya sürülen, prestij ve şıklık sembolü fularların; at, sancak ve askeri bröveler gibi popüler hale gelen motifleri var.
İpek Hermès eşarplar 90 cmx90 cm boyutlarında olup 65 gram ağırlığında. Eşarpların tümü el yapımı. Üzelerinde yer alan motiflerde Fransız İhtilali’nden Fransız mutfağına kadar birçok değişik konuya yer veriliyor. Hermès, yılda iki yeni eşarp koleksiyonu satışa sunuyor. Paris’te yılbaşı döneminde her 20 saniyede bir Hermès eşarbı satılıyor. Hermès eşarp tutkunu ünlüler arasında
Kraliçe Elizabeth, Hillary Clinton, Sharon Stone, Sarah Jessica Parker ve Madonna var.

Hiç yorum yok: