15 Mart 2010 Pazartesi

Audrey Tautou

ellecanada

Şirin bir gülümseme, güzel gözler, beyaz ten ve zarif bir kadın ve muhteşem bir oyunculuk yeteneği… Hangi Audrey’den bahsediyoruz? Hepburn mü? Evet o her zaman vazgeçilmez ama yeni nesile Audrey derseniz herkesin aklına Tautou geliyor. Amelie filminde kısacık siyah saçları, kırmızı puantiyeli şemsiyesiyle Paris sokaklarında yürürken herkese tipik bir Fransız kızının nasıl olmasıyla ilgili ders verir gibiydi. Sakin görünüşlü, şirin ama bazen biraz da seksi. Konu modaya gelince, Fransız bir oyuncu olarak Coco Chanel’in hayatını oynamaktan daha öte ne olabilir diye düşünmeden edemiyor insan.Bir kısmı İstanbul’da geçen Chanel reklamını göz önüne getirince de, bu kadının her şehire çok yakıştığına inanmaya başlıyor. Bir yerde şöyle yazıyordu; “ Clemence Posey, Fransa’nın aykırı çocuğuysa, Marion Cottilard onun sofistike kız kardeşiyse, Audrey kesinlikle kendini gururla taşıyan, olgun kızı olurdu.” ‘Coco Chanel’den Önce’ filminden sonra genelde siyah ve beyaz renklere ağırlık vermeye başlasa da genel olarak alışıldık Fransız stilinin en büyük önyargılarından biri olan renk konusunda başkalarına göre daha cesur olduğu söylenebilir. En azından sadece aksesuarları bile göz önüne alındığında. Kırmızı çoraplar, pembe gömlekler, sarı elbiseler giymekten çekinmiyor. Her zaman rahatlığı ön planda tutan stilinin ipuçlarını ise babetlerinden ve yumuşak dokulu elbiselerinden yakalamak mümkün. Audrey Tautou’nun stilini bir kelimeyle özetlemek gerekseydi bu kesinlikle “zamansız” olurdu.

4 yorum:

Kürksever dedi ki...

Audrey Tatou'ya ben de hayranım. Kendine güveni tam ve bu tarzına da yansıyor.

AYŞİM ÖZGÜR dedi ki...

aynen öyle gerçekten
:)

Kahve Keyfi... dedi ki...

Bence işte tam bu noktada birleşiyorlar Hepburn ile ''Zamansız''!..Ne güzel tanımlamışsın.

AYŞİM ÖZGÜR dedi ki...

evet! :) Doğru ama ben bu noktada birleştiklerini farketmemiştim aslında,
teşekkür ederim:)