29 Kasım 2010 Pazartesi

Onayladılar. Dantel moda!

Yıldızlar kırmızı halıda hep dantelli elbiselerle görüntüleniyor. Bu demektir ki, kış mevsiminde bu tarza bol bol rastlayacağız


Amerikan Müzik Ödülleri (AMA) adı üstünde her ne kadar müzikle ilgili olsa da her yıl düzenlendikten sonra o kışın moda trendleri ile ilgili pek çok ipucu verir. Çünkü kış modasında nelerin öne çıkacağını bir yıl önce yapılan defilelerde görsek bile, modaevleri ve lüks markaların başlattığı akımların yayılmasını sağlayan asıl kişiler ünlüler. Herkes doğal olarak “A-list celebrity” adı verilen dünyanın en ünlü insanlarının bu trendleri nasıl yorumladığını ya da hangilerini benimsediğini merak ediyor. Durum böyle olunca da gözler etkinliklerin kırmızı halılarına çevriliyor.



Hem gotik hem kadınsı
Bu yılın törenine bakarak, kışın danteli sık sık göreceğimizi rahatlıkla söyleyebiliriz. Çünkü geçtiğimiz pazar akşamı düzenlenen bu yılki AMA töreninde hem Rihanna’nın hem de ve Heidi Klum’un uzun, dantelli elbise giymesi gözlerden kaçmadı. Rihanna’nın son zamanlarda daha romantik bir imaja büründüğünden geçtiğimiz haftalarda bahsetmiştik. O gece giydiği şarap rengi dantelli elbisesiyle belki de hiç görmediğimiz kadar şık ve zarifti. Elie Saab gibi dantelleri, zarif işlemeleri bolca kullanan bir moda tasarımcısının couture koleksiyonundan bir parça giyerek de son imajının da doruk noktasına çıkmış oldu.
Heidi Klum’un tercihi de dantelden yanaydı ama o daha temkinli bir renk olan siyahı seçti. Etekleri yere kadar uzanan, yarı transparan elbisesinin belinde bir de kuşak vardı. Heidi Klum sadece meşhur bir Victoria’s Secret modeli olarak değil, Project Runway yarışmasının yapımcısı ve sunucusu olarak da moda dünyasında söz sahibi bir kadın. O nedenle, dantelli elbise giymesi daha önce defilelerde gördüğümüz bu trendi, bu kış daha sık göreceğimizin kanıtı oldu.
Dantel denildiğinde akla genelde beyaz gelir ama Dolce&Gabbana, Christopher Kane, Valentino gibi moda tasarımcıları bu kış, koleksiyonlarında onu siyah renkle bir araya getirerek biraz gotik ama kesinlikle çok kadınsı bir havası olan kıyafetleri hayatımıza soktular. Liv Tyler, “Alacakaranlık” serisinin yıldızı Kristen Stewart ve elbette hiçbir trendden geri kalmayan Lady Gaga da siyah danteli tercih eden ünlülerden.


Nasıl giymeli?

-Çok kısa ya da dekolteli kıyafetlerin dantelli olanlarını tercih etmeyin. Dantel tek başına yeteri kadar seksidir.
-Pembe ve mavi gibi renklerin canlı tonları dantelli kıyafetleri basitleştirir. Bu yüzden dantelli bir şey alırken siyah, beyaz, bordo ya da pudra tonlarına yönelmekte
yarar var.
-Dantelli bir elbisenin gecelik gibi görünme riski çok fazladır. Böyle bir görüntü oluşmasına engel olmak
için ayakkabı ve çanta seçimlerinize özen gösterin.
- Genelde gece kıyafetlerinde görmeye alışık olduğumuz dantel motiflerini gündüz giymek istiyorsanız tek bir parçada danteli tercih edin.

28 Kasım 2010 Pazar

Yarın erkek modasının da “El Clasico”su oynanacak

Barcelona-Real Madrid maçı sadece sahada alınacak sonuçla değil, saha kenarındaki iki adamın stil mücadelesi ile de ilgi çekecek. Guardiola ve Mourinho da bir “şıklık derbisi”ne çıkıyor


Josep Guardiola ve Jose Mourinho… Maçlarına “El Clasico” adı verilen, aralarındaki amansız rekabet çok uzun yıllardır dünya futbolunun en çok heyecan ve merakla izlenen olaylarından biri olan iki takımın; Barcelona ve Real Madrid’in teknik direktörleri. Söz konusu futbol olunca, bu iki ismin arasında ne kadar büyük bir rekabet olduğu tartışılmaz. Ancak şimdilerde onların arasındaki mücadele, yönettikleri takımların başarılı olup olmamasıyla sınırlı değil. Çünkü bu iki teknik adam, işlerindeki başarıları kadar, ne giydikleriyle de konuşuluyor. Yani aralarındaki çekişme sadece futbol dünyasının değil moda dünyasının da son derece ilgisini çekiyor! Bu yüzden yarın 209'uncu defa oynanacak karşılaşmada maçın sonucu kadar Guardiola ve Mourinho’nun ne giyeceklerini merak eden bir kesim de var diyebiliriz. Zaten futbol, sadece bir spor olayı olmaktan çoktan çıktı, dünya ekonomisinin de en önemli dişlilerinden birini oluşturan bir sektör haline geldi. Ligler marka değeri kazanmaya başladıkça takımların başlarındaki isimler de aslında giydikleri ve yaptıklarıyla bir hayat tarzını da simgelediklerinin farkına varmaya ve ona göre giyinmeye başladılar. Bakalım yarın maçın oynanacağı Camp Nou stadı nasıl bir şıklık yarışına sahne olacak?


Mourinho
Damat Tween mağazasından 6000 avroluk alışveriş yaptı
Yıllarca saha kenarında takımlarına taktik verirken eşofmanlar içinde gördüğümüz teknik direktör imajının yıkılmaya başlamasında rol model olan isimlerden birinin Mourinho olduğunu söylemek yanlış olmaz. Başarılarıyla olduğu kadar kimseden sakınmadığı lafları ve kibirli tavırlarıyla da her zaman çok konuşulan Mourinho, Chealse’nin başında olduğu dönemlerde giydikleriyle İngiliz erkeklerinin stil ikonu David Beckham’ın bile tahtını sallamıştı. Hatta sahalarda o dönemin popüler imajı ‘metroseksüel’ in ters yönünde daha maskülen bir stilin öncülüğünü yapan 47 yaşındaki teknik adamın giydiği Armani marka gri, kaşmir paltosu o kadar çok dikkat çekmişti ki Armani bile paltoyu “Mourinho paltosu” olarak pazarlamaya başlamıştı. Mourinho sadece paltolarda değil takım elbiselerinde de çoğu zaman Armani’yi tercih ediyor ama 4 yıl önce Diagonal Mar'daki Damat Tween mağazasından 5800 avro’luk alışveriş yaptığı, daha sonra mağazaya arkadaşlarını götürüp onlara da alışveriş yaptırdığı biliniyor. Özel hayatında da çoğu zaman klasik giyinmeyi tercih eden Mourinho’nun her giydiğini sıkıca takip eden bir kitlenin farkına varan çoğu markanın kendisine hediye olarak kıyafet gönderdiği de söyleniyor. Teknik adamın vazgeçemediği renkler ise kesinlikle siyah, gri ve lacivert.


Guardiola
İnce kravatları ve şık atkıları ile tanındı
Barcelona’nın teknik direktörü Guardiola, takımın başındaki ilk sezonunda kazandığı altı kupayla rekor kırmıştı ve çok göz önündeydi. O zamanlardan beri moda dergilerinin bile dikkatini çekiyor. Barcelona’yı tutsun ya da tutmasın, yapıcı ve olumlu tavırlarıyla pek çok kişinin sempatisini kazanan teknik adam, mükemmel kesimli takım elbiseleri, lila, gri gibi açık renklerde V yaka süveterleri ile dikkat çekiyor. Stilinin alametifarikaları ise üç cepli ceketleri ve takım elbiseleriyle aynı renklerde seçtiği ince kravatları. Guardiola’yı dizinde biten, uzun ceket ve paltolarıyla eşleştirdiği şık atkıları, yakası kürklü kaz tüyü montları da sık sık tercih ediyor. Yani takım elbise gibi klasik bir kıyafeti detaylarla zenginleştirmeyi ve modern ama klas bir hava katmayı iyi biliyor.

Gömleklerine kırmızı renkle adını işletiyor
Özel yapım gömleklerinde kırmızı renkte işlenmiş ismini görmenin mümkün olduğu Guardiola; Antonio Miro, Neil Barrett, Dsquared2 gibi markaları tercih ediyor. Fakat Ali Okancı, blogu Pennearabiata’da teknik adamın bazı takım elbiselerini bir Türk markasına yaptırdığını da yazdı. Yazıya göre marka, adlarının açıklanmasını ilerde Guardiola ile yapabilecekleri bir reklam için anlaşması ihtimali sebebiyle istemiyor. Teknik adamın, stiliyle futbolla ilgilenmeyen kadınların bile ilgisini çekmesinde ve giydiklerinin üzerinde mükemmel durmasında düzgün fiziğinin etkisi olduğu da şüphesiz.

21 Kasım 2010 Pazar

Balıkçı çizmelerine lüks dokunuşlar

Yağmur çizmeleri bu kış yine ayaklardan çıkmayacak. Lüksü de var, şeffafı da, topuklusu da...



Plastik yağmur çizmesi yeni bir moda buluşu değil elbette. Hatta balıkçıların, itfaiyecilerin ve inşaat işçilerinin hayatını kolaylaştıran bu ayakkabılara bir moda objesi olarak bakmak hâlâ pek çok kişiye komik geliyor. Türkiye’de özellikle bu yıl altın çağını yaşayan bu çizmelerin ne kadar kullanışlı olduklarını biraz geç fark etmiş olmamız ise bizim suçumuz değil, küresel ısınmanın suçu. Türkiye’de özellikle son iki yıldır yağan yağmurlar bu plastik çizmeleri birdenbire daha çok ilgi alanımıza soktu. Londralıların yağmurlarıyla meşhur şehirlerinde hayatlarını kolaylaştıran ve artık neredeyse üniformaları haline gelen yağmur çizmelerini, şimdi en lüksünden tutun da en hesaplı markalara ve pazarlara kadar her yerdeler. Adları yağmur çizmesi ama kadınlar yağmur yağsa da yağmasa da bu çizmelerden giyiyor. Yağmur çizmelerinin renklisi, desenlisi, kısası, uzunu kısacası her zevke hitap eden modeli var. Ama bu kış bu konuda en gözde olan modeller, deri binici çizmesi gibi görünen mat yağmur çizmeleri. Dışarıdan bakıldığında plastik gibi durmayan bu çizmeler rengarenk olanların aksine şık görünümleriyle doğru orantılı fiyatlara sahipler.
Givenchy’nin PVC’den yapılan çizmeleri Türkiye’de Vakko’da 595 TL etiketiyle satılıyor. Dolce&Gabbana’nınkiler ise Beymen’de satışta. Fiyatları 245 ile 295 TL arasında değişiyor.

Topuklu modeller de çıktı
Çoğu kişinin dikkatini Kate Moss İngiltere’deki meşhur müzik festivali Glastonbury’de giydikten sonra çeken Hunter marka çizmelere lüks yorum ise meşhur ayakkabı tasarımcısı Jimmy Choo’dan geldi. Bu kış için Ugg botları ile işbirliği yapan Choo, geçen yıldan beri Hunter çizmeleri için altın renk detayları olan plastik çizmeler tasarlıyor. Hunter marka çizmeleri İngiliz kraliyet ailesi de kırsal alanda yaptıkları yürüyüşlerde giyiyor. Marc Jacobs, DKNY, Ralph Lauren gibi markaların yağmur botu alternatifleri arasında topuklu modeller yer alıyor. Siyah renkli yağmur çizmelerini sıkıcı buluyorsanız Twigy, T-Box gibi yerli markalarda da bu çizmelerin canlı renklerde olan ve daha uygun fiyatlı alternatiflerini bulmak mümkün. Mesela Twigy’deki fiyatlar 50 TL’den başlıyor.


Soğuk havalarda ısıtmıyorlar
- 1880’li yılların başlarında ilk Wellington Dükü ayakkabıcısından özel bir istekte bulunarak, kendisine paralı askerlerin giydikleri çizmelerden yapmasını talep etmiş. Çizmelerin hem ağır hava şartlarına dayanıklı hem de şık ve rahat olmalarını isteyen dükün ayakkabıcısı bunun üzerine Wellington çizmeleri ortaya çıkarmış. Hunter firmasının bu çizmeleri plastikten üretmeye başladığı 1852’ye kadar yapılan ilk çizmelerin deriden olduğu biliniyor ve şimdilerde de İngiltere’de markası ne olursa olsun bu tür plastik çizmelere “Wellington” deniyor. Yani Wellington da ürüne adını veren markalardan biri.
-Plastik çizmeler yağmurdan, çamurdan çok iyi koruyorlar ama yine de mükemmel sayılmazlar. Bu çizmelerin çoğu hava almadıkları için terlemeye bağlı ısı kaybına yol açıyorlar. Bu da çok soğuk havalarda ayakların daha fazla üşümesine neden oluyor. Bu çizmelerin uzun süre giyilmesi halinde bakteri oluşumuna neden olduğu da söyleniyor.

18 Kasım 2010 Perşembe

Aynı Nakarat!


Nazan Öncel'in "Aynı Nakarat" şarkısının üzerinden yamulmuyorsam tam 18 yıl geçmiş!
Ve ben 10 yıl önce bu klibi gördüğümde "ıyyy kıyafete bak" diyorken, şimdi "neden olmasın?" diyebiliyorum.
Çünkü 18 yıl sonra yine yüksek bel jean şort, kocaman yıldız kolye ve uzun eldivenler giymek çok da garip gelmiyor. Moda gibi yani:
aynı nakarat hep aynı
yarısı bayat hep aynı aynı
yarısı hayat aynı nakarat
e anlat anlat...

15 Kasım 2010 Pazartesi

Stil sahibi baby shower

Baby shower Amerika’da New York’un yüksek gelirli sosyal çevresinden ortaya çıkan bir gelenek ama son zamanlarda neredeyse bütün dünyaya yayılmış durumda. Doğum öncesi anneye ve bebeğe hediye vermek ve kutlama yapmak için düzenlenen bu organizasyon, genelde hamile kadınların en yakın arkadaşları ya da kız kardeşleri tarafından yapılıyor ve yakın çevredeki kız arkadaşlar, aile dostları katılıyor. Baby showerın bebek doğmadan önce düzenlemesinin en büyük sebeplerinden biri de bebek doğana kadarki hazırlık sürecinde anneye yardım etmek ve katkıda bulunmak. Bu gelenek biraz Türkiye’deki altın takma geleneğine benzese de aslında hem anne adayı hem de yakınlarının hayatını daha çok kolaylaştırıyor. Bazı anne adayları bebek, çocuk eşyaları satan mağazalara ihtiyaç duyduğu eşyaların listesini veriyor, böylece yakınları da ne alacağım derdinden kurtuluyor. Zaten etkinliğin ismindeki duş almak anlamına gelen shower kelimesinin de anneyi hediye yağmuruna tutmaktan geldiği gibi esprili bir rivayet var. Bir de bebek doğduktan sonra anneler çok yorucu bir döneme giriyorlar ve hediyeleri, tebrikleri düşünecek vakitleri olmuyor. Bu yüzden bütün bu işleri bebek doğmadan önce yapmak hayatı kolaylaştırıyor. İlk defa bebek sahibi olacak anne adayları baby shower partisi ve doğum arasında geçen zamanda bebek ile ilgili eşyaların nasıl kullanılması gerektiği öğrenmiş oluyor.

Artık bu etkinliği baştan sona her detayıyla düzenleyen ve anne adaylarına neredeyse sadece partiye gitmeyi bırakan organizasyon şirketleri olsa da her şey ile kendi ilgilenmek isteyen anneler ve yakınları için bazı ipuçlarım var;



Partiyi kim düzenlemeli?

Partiyi özellikle düzenlemesi gereken biri yok ama genelde anne adayının en yakın arkadaşı, kız kardeşi ve annesi ya da kayınvalidesi düzenliyor. Yeni anne olmuş biri de düzenleme aşamasında oldukça yardımcı olabilir çünkü neye ihtiyaç duyulduğunu iyi biliyordur. Küçük bir arkadaş grubunun görev dağılımı yaparak birlikte partiyi birlikte düzenlemesi herkesin işini kolaylaştırır. Anne adayına sürpriz yapılacaksa sadece en yakın arkadaşların organizasyonu gizlice yapmasında fayda var.

Kimler davet edilmeli?

Elbette davet edilmesi gereken başlıca kişiler anne adayının arkadaşları ve aile üyeleri. Baby shower partileri genelde sadece kadınların olduğu bir etkinlik olsa da erkeklerin de gittiği partiler de var. Bu durumda baba adayı ve arkadaşları da partiye dahil olacağı için işin biraz büyümeye başlayacağı göz önünde bulundurulmalı. Baby shower’a küçük çocuğuyla birlikte katılacaklar varsa, çocuk sayısının önceden bilinmesi ve onlar için de oyunlar ve sürprizler hazırlanması parti sırasında anneleri rahat ettirir ve çocuklarının sıkılmamasını dağlar.

Baby shower nerede yapılmalı?

Parti yerinin anne adayının kendini rahat hissedeceği bir yer olması en çok dikkat edilen unsur. Genelde baby shower partileri anne adayının evinde değil, yakın bir arkadaşının ya da aile üyelerinden birinin evinde yapılıyor. Böylece anne adayının hazırlık aşaması ve sonrası için endişelenmesine ve yorulmasına gerek kalmıyor. Parti, hamilelik döneminin son zamanlarına denk geliyorsa annenin kendi evinde düzenlemek de onun başka bir yere gitmek zorunda kalmaması için tercih ediliyor. Fazla kişinin katılacağı büyük partiler için de restaurantlar ya da bistrolar sık tercih edilen mekanlar. Havaların güzel olduğu zamanlara denk gelen partilerin açık alanlarda yapılması da çocuğuyla birlikte katılanlar için güzel ve kolaylaştırıcı bir seçenek.

Ne zaman düzenlenmeli?

Baby shower partileri genelde doğuma 2-3 ay kala düzenleniyor. Bebeğin cinsiyeti belli olduktan sonra yapılması gelecek hediyeler ve isim konusunda fikir alışverişi yapılması için daha çok tercih ediliyor. Dışarıda düzenleniyorsa akşam yemeklerinin öğle yemeği davetlerine kıyasla biraz daha masraflı olacağını göz önünde bulundurmak gerekiyor. İdeal gün ise cumartesi.

Baby showera giderken ne tür hediyeler almalı?

Özellikle son yıllarda çıkan pek çok teknolojik ürün ailelerin hayatını kolaylaştırıyor. Bebekle kesintisiz iletişim kurmak için dijital telsizler, havanın kalitesini arttıran iyonlu buhar makineleri, uzaktan ve güvenli ölçüm yapan termometreler gibi pek çok seçenek var. Anne adayının yakın arkadaşları ise uzun süre kullanılabilecek salıncak ya da puset gibi fonksiyonel hediyelere yönelebilir. Hamileğin geri kalan zamanını rahat geçirmesi için anneye hamile yastıkları, elbiseleri ya da bebek gelişimiyle ilgili kitap, dvd setleri alınabilir. Bebek için ayakkabılar, kıyafetler ve odası için dekoratif aksesuarlar konusunda gerçekten çok fazla seçenek var. Zaten insan alışveriş yapmak için bebek eşyaları satan yerlere girince kendini durduramıyor..

Ne tür aktiviteler yapılmalı?

Baby shower partisini eğlenceli hale getirmek için oynanan pek çok oyun var. Annenin gözünü bağlayarak hediyeleri tahmin etmesi, arkadaşlar arasında anne adayını ne kadar iyi tanıyorsunuz oyunu, bebeğin doğacağı gün konusunda bahise girme, pirinç dolu bir tabaktaki çengelli iğneyi bulmak gibi… Yakın arkadaşların yapacağı sürpriz bir konuşma da partiyi her zaman hatırlanır hale getirebilir.

Fotoğraflar: prettyme

9 Kasım 2010 Salı

Twitter da piyasaya girdi

Twitter’ın popülerliği her geçen gün daha fazla artıyor. Herkes ya Twitter’da, ya Twitter hakkında konuşuyor ya da Twitter’ı öğrenmek istiyor. Hal böyleyken Twitter çılgınlığının ticari pazarda kullanılması da hiç şaşırtıcı değil elbette


Sosyal medya tutkunları artık çok sevdikleri internet sitelerinin uygulamalarına gönderme yapan kıyafetler giyiyorlar, aksesuarlar taşıyorlar. Hatta iş öyle bir boyuta geldi ki, yeni açılan internet sitesi twittabling.com’da insanların Twitter’daki kullanıcı adlarının yazdığı kolyeler yapılıyor. Böylece klasik künyeli kolyelere benzeyen bu kolyeleri takanlar, kullanıcı adlarını boyunlarında taşıyarak “beni Twitter’da takip et” mesajı vermiş oluyorlar.



Twitter temalı ürünlerin favori figürü elbette Twitter kuşu ama sitede teknik sorun olduğunda ortaya çıkan meşhur balina da çok sık kullanıyor. Kıyafet dışında üretilen diğer Twitter ürünleri arasında kuş şeklinde biblolar, yastıklar hatta çakmaklar bile var. Elbette bu ürünlerin hiçbiri lisanslı ve resmi ürünler değil. Genelde site kullanıcıları ya da bağımsız tasarımcıların yapıyor ve internet üzerinden ya da hediyelik eşya dükkanlarında satılıyor.

Bugüne kadar en çok dikkat çeken Twitter temalı giysi ise İngiliz tasarımcı Daniel Reese’in Nike’ın meşhur ayakkabı modeli Dunk’ı değiştiirerek hazırladığı Twitter ayakkabısı. Geçtiğimiz aylarda İngiltere’de 180 Sterlin’e satılan ayakkabının çok ilgi görmesi üzerine zazzle.com adlı bir internet sitesinde de değişik modellerde , spor Twitter ayakkabıları satılmaya başlandı.


Bundan önce Facebook vardı

Twitter çılgınlığı bu hale gelmeden önce bu ürünleri yapanlar, yaratıcılıklarını Facebook için konuşturuyorlardı. Geçtiğimiz yıl Facebook saatleri yapılmıştı. Hatta Romanya’dan bir Facebook kullanıcısı sitedeki hesabının görüntüsünü kumaş üzerine baskı yaptırıp, kendine elbise yapmıştı. İnsanların sosyal ağ oluşturmak ve bir şeyler paylaşmak için kullandıkları kadar oyun oynamak için de kullandıkları Facebook’un bu özelliğinin de ürünler üzerinde kullanılmışlığı var. Popüler Facebook oyunu Farmville’e karşı hareket başlatan bir grup, üzerlerinde “Kimse senin aptal çiftliğini umursamıyor” yazan tişört ve kahve fincanları yaptırıp sattı.




7 Kasım 2010 Pazar

Daha "romantik" bir Rihanna

Rihanna ilan etti: “Artık vatkaları, sert görünümlü kıyafetleri bıraktım. Çiçek desenli elbiseler giyeceğim”


Lady Gaga, hayalgücünün sınırlarını zorlayan kıyafetleriyle hayatımıza girmeden önce yeni nesil kadın şarkıcılardan giydikleriyle en çok dikkat çeken isim Rihanna’ydı. Ancak son haftalarda Rihanna’nın stiline bir haller oldu. Her zaman giydiği büyük vatkalı ceketler, sımsıkı korseler, siyah deri pantolonlar, zımbalı aksesuarlar gitti yerine çiçekli desenleri, canlı renklerdeki uçuş uçuş kıyafetler geldi. Yani artık karşımızda daha romantik bir Rihanna görüntüsü var.

Geçtiğimiz ay önce Londra’da turuncu pantolonu ve mor kazağı ile karşımıza çıkarak renkler konusunda değişiklik yaptığının sinyallerini verdi, sonra beyaz tütü eteği ile görüntülendi. Tütü, hanım hanımcık ve cici kızlarla özdeşleşen bir kıyafet olduğu için bu da epey şaşırtıcıydı. Çünkü Rihanna, henüz 16 yaşındayken ilk albümünü çıkardığı yıllarda bile böyle şeyler giymiyordu. Elbette aradan geçen yıllar içinde stilinin çok değiştiğini söyleyebiliriz ama bu değişim sahneye bol jean pantolonlar, spor ayakkabılarla çıkan bir genç bir kızdan daha cesur ve seksi kıyafetler giyen birine dönüşmesiyle ilgiliydi. Yani Rihanna’nın imaj yolculuğu hip-hop ile başlayıp pop’a hatta gotik bir stile doğru devam etti ama hiçbir zaman bugünlerde olduğu kadar romantik şeyler giymedi.

Beyaz tütü eteğinden sonra Paris Moda Haftası’nda giydiği rengarenk baskılı, uzun elbisesi ve Stella McCartney’nin 2011 ilkbahar/yaz koleksionundan çiçek desenli etek-ceket takımını giyince değiştiğini iyice kanıtlamış oldu. Tam internetteki moda sitelerinde Rihanna’nın yeni imajı hakkında anketler yapılmaya başlanmıştı ki, durumla ilgili açıklama bizzat kendisinde geldi. Rihanna, Ekim sayısında kapağında yer aldığı Billboard dergisine, “ Şimdilerde herkes Lady Gaga gibi giyiniyor. Ben yepyeni bir görünüm ve stile adım adım attım. Vatkaları, sert ve keskin görünümlü kıyafetleri bıraktım. Artık daha önce hiç hoşlanmadığım çiçek desenli kıyafetleri seviyorum.” diyerek yeni imajının aslında biraz da Lady Gaga’nın ters yönüne gitmek için ortaya çıktığını açıklamış oldu. Marie Claire dergisinin Aralık sayısı için verdiği pozlarda giydiği pembe, tüylü elbise, “Rihanna” isimli kitabının imza gününde NewYork’ta giydiği zarif elbisesi ve X Factor şovunda giydiği William Tempest tasarımı beyaz elbisesi ve kırmızı saçlarına taktığı büyük çiçeklerle genç şarkıcı, Lady Gaga akımına karşı başlattığı cici ve çiçekli savaşını devam ettireceğinin mesajını veriyor gibi.

3 Kasım 2010 Çarşamba

Uyum içinde

Bugünlerde yetişkinlik dönemini yaşayan pek çok kadının hafızasında, küçükken annesinin gardırobuna duyduğu hayranlıkla ilgili anılar vardır mutlaka. Küçük bir kızken dünyanın en şık giyinen kadını kesinlikle insanın annesidir ve onun gardırobu insana, büyüdüğünde giyebilecekleriyle ilgili büyük bir heyecan vaat eder. Ayağında kendi ayakkabılarının beş katı büyüklüğünde topuklu ayakkabılarla yürümeye çalışan, kırmızı ruju yüzünün her tarafına bulaştırmış, annesinin inci kolyesini tam gelsin diye boynuna defalarca dolamak zorunda kalan küçük kız görüntüsüne kim bilir kaç anne gülümseyerek şahit olmuştur. Artık çocuk giyiminin kesinlikle sınıf atladığı bir çağda yaşıyoruz ve küçük kızlar sadece pembe renkli bir dünyaya mahkum olmuş kıyafetler giymek zorunda değiller. Büyükler için ne yapılıyorsa neredeyse onlar için de aynıları hatta bazen daha güzelleri yapılıyor. Çocuk kıyafetleri ve aksesuarları minyatür sanatının modern zamanlardaki karşılıklarından biri haline geldiler adeta. Doğrusu artık anneler de eskisinden daha fazla kendilerine bakıyorlar ve yenilikleri takip etmekten asla vazgeçmiyorlar. Yaşına göre giyinmek gibi sıkıcı kurallar artık geçerli değil. İnsanlar bu tür düşünceleri artık demode buluyorlar. Siz jean pantolon mu giyiyorsunuz? Kızınız için de bütün kesimlerini bulmak mümkün. Evet, bu yıl denim üzerine denim giymek çok havalı. Denim gömleğinizin bütün renklerinin küçük versiyonları da var! Peki ya küçük beylere ne demeli? Şık bir davete giderken mavi bir tulum giyecek halleri yok onların da. Çeşit çeşit takım elbisenin hatta onlarla uyumlu kravat desenlerinin onlarca çeşidini bulmak mümkün. Haftasonu doğa gezisine giderken babası kargo pantolonunu giyerken oğlu da aynısını giyebiliyor pekâlâ. Ya da babasının favori müzik grubunun konserine giderken bir örnek grup tişörtüyle, basketbol maçına giderken taraftar formasıyla görmek mümkün onları da.


Çocuk giyimindeki trendlerin büyüklerinkilere çok benzemesi durumu bir yana, artık tıpa tıp aynı kıyafetleri hatta ayakkabıları bile giymek de çok havalı! Geçtiğimiz yıl Katie Holmes Los Angeles’daki dans stüdyosundan çıkarken kucağında üç yaşındaki kızı Suri vardı ve ikisi de aynı askılı, kırmızı elbiseden giyiyorlardı. Zaten saç modelleri bile neredeyse birbirinin aynısı olan anne-kızın bu halleriyle oldukça sevimli ve uyumlu göründüklerini kimse inkar edemez. Birbirinin içinden çıkan oyuncak bebeklerin en küçük ve en büyük versiyonu gibi görünüyorlardı. Her gün ne giydiği internette en çok arananlar listesinde olan ve şimdiden stil ikonu ilan edilen küçük Suri’nin giydiği topuklu ayakkabılar da çok tartışılmıştı. İşin çocuklara topuklu ayakkabı giydirme boyutuna varmasına oldukça karşıyım ama Amerika’da bazı psikologlar anne ve kızın bir örnek giyinmesinin ilişkileri açısından olumlu bir durum olduğunu söylüyor. İşin psikolojik boyutunu bilemeyiz fakat anne- kız birlikte alışverişe çıkmanın ve fikirleri paylaşmanın çoğu insan için değişilmez bir eğlence hatta gelenek olduğu gerçek. Elbette bütün kız çocukları illa ki anneleri gibi giyinmek zorunda değil. Maskülen giyinme trendine ayak uyduranlar kızlar da var. Sarı saçları ve mavi gözleriyle babasının kopyası gibi duran Angelina Jolie-Brad Pitt çiftinin kızları Shiloh, daha ilk doğduğunda basına verilen fotoğrafında giydiği tişörtün bütün dünyada tükenmesine sebep olmuştu. Brad Pitt, küçük kızları Zahara ve Shiloh’yu alıp Paris’te alışverişe çıktığında Shiloh’nun üzerinde sarı bir gömlek, V yaka gri triko kazak vardı ve bu haliyle kesinlikle çok ‘cool’ görünüyordu.


Küçükken annesinin gardırobuna bayılan kızlarının biraz büyümeye başladıkça annelerinin zevkini beğenmediği ve onun moda hakkında bir şey bilmediğini ileri sürdüğü yıllar da geride kaldı elbette. Kızların yaşları büyüdükçe gardıroplar ortak kullanım alanı haline geliyor. Buna en büyük örneklerden biri de Madonna ve kızı Lourdes. Artık bir gençkız olan Lourdes’in spor çoraplarını annesi konserde giyiyor. Madonna’nın bir açılış sırasında taktığı şapkayı ise bir hafta sonra okuldan çıkan kızının başında görmek mümkün. Son zamanlarda pek çok markanın ünlü moda tasarımcılarına çocuk giyim koleksiyonları hazırlatıyor olmasının yanı sıra anne-kız özel koleksiyonları hazırladıklarını da görebilirsiniz. Geçmişte kendi kıyafetlerinin benzerinden çocuklarına da diktiren annelerin yerini; renkleri, modelleri ve desenleri birbirinin tıpa tıp aynısı olarak hazırlanmış şık ve uyumlu kıyafetlerin tadını çıkaran anneler aldı.