12 Temmuz 2010 Pazartesi

Heykeltıraştan el yapımı sandaletler

Selin Haktanır (38) yıllarca Hotiç markası için ayakkabı tasarımları yaptıktan sonra Kaş’ta yaşayan bir gümüş tasarımcısına âşık olup Kaş’a yerleşmeye karar verdi.

Bir yıldır da orada açtığı Sandal@ isimli küçük ve şirin dükkanında kendi tasarladığı ayakkabı ve çantaları satıyor. Bu yıl çok moda olan çeşitli taşlarla süslü ayakkabı modası, onun sandalet tasarımlarında yarı değerli taşlar ve yerel yemenilerle hayat buluyor.
Haktanır’ın dükkanı Kaş’ın Uzunçarşı Sokağı’nda 300 yıllık Rum evlerinin arasında, 18 metrekarelik ufak bir yer.

Kaş’ta sandalet dükkanı açmaya nasıl karar verdiniz?
Aslında İstanbulluyum. 14 sene Hotiç’in tasarım grubunda çalıştım, bunun 8 yılı ekibin başındaydım. Dalış için Kaş’a geldiğimde şu anki eşimle tanıştım. Evlenerek buraya taşınmaya ve dükkanımı açmaya karar verdim.
Eşiniz Kaş'lı mıydı?
Büyük şehirden gelip buraya ilk yerleşenlerden. Eşim 25 senedir burada yaşıyordu. O da gümüş ve takı tasarımcısı.
Hotiç için geniş bir yelpazede pek çok çeşit tasarlarken sadece Sandal@ için yaptıklarınız yaratıcılığınızı kısıtladı mı?
Tam tersi. İnsan kendi markasıyla bir şey yaptığında daha özgür oluyor. Hotiç belli tarzı olan bir firma ve onlar için çalışırken o tarza uymak zorundasınız. Bu dükkanı açmak benim bambaşka yönlerimi ortaya çıkardı.

Marmara Üniversitesi Heykel Bölümü’nden mezunsunuz. Heykel okumanın ayakkabı tasarımlarınıza nasıl etkisi oldu?
Heykel okurken tamamen üç boyutlu form öğreniyorsunuz. Ayakkabı da zaten üç boyutlu bir formdur. Ben heykeli ayakkabıcı olmayı düşünerek okumadım elbette ama zaten üç boyutlu düşünebilmek için seçtiğim bir bölümdü.

Sandaletleriniz el yapımı. Siz mi yapıyorsunuz?
Hepsi el yapımı ama ben değil, benim için üreticiler yapıyor. Kösele, konfor gibi ayrı gruplarım var. Hepsi için de ayrı üreticilerim var. Malzemeleri ben seçiyorum, topluyorum. Sonra üretime geçiliyor.

“Kışın hem geziyor hem koleksiyon planlıyorum”

Ne tür malzemeler kullanıyorsunuz?
Krem, gri, turuncu gibi renklerde natürel deriler. Geçen sene ipek kullanmıştım, bu koleksiyonda yemeniler kullandım. Sandaletlerin fonksiyonel ama aynı zamanda şık olmalarına dikkat ediyorum.

Malzemeleri nereden buluyorsunuz?
Kışları eşimle yurtdışında iki-iki buçuk ay geçiriyoruz. Gezdiğimiz yerlerden fikir ve malzeme topluyoruz. Bu kış yaptığımız seyahatten 2011 yazının koleksiyonununu çıkardım. Bu yıl ipekleri Afganistan’dan, yemenileri Kaş’tan buldum. Taşları Tayland, Nepal, Puket ve Hindistan’dan topladık.

“Kendi sandaletini kendin yarat”
“Sandaletlerin hepsinin üzerine uygulanabilen özel deriler ve özel taşlarla hazırlanan bir grup hazırladık. Taş ve deriyi birleştirerek denizatı, balık formunda modeller yapıyoruz. Belirlediğimiz bazı çeşitli taş ve deri modelleri var. Siz istediklerinizi aksesuar gibi seçiyorsunuz, biz yerleştiriyoruz. Hazır olan formlardan yapılırsa bir saat sürüyor.”

  • 100’den fazla değişik model var
  • Her yıl iki koleksiyon yapıyorum. Çok sıcak geçecek yaz ve çok soğuk geçecek kış için. Yani ya çizme ya da sandalet ve babet. SandaletteKışlık ürünler ağustos sonu civarında mağazaya geliyor. 2,5 ay kadar kalıyor. Zaten kasımın ortasına doğru dükkanı kapatıyorum.
  • Çantalarda 30-40 model var ama sürekli yenileniyor ve aynı çantadan en fazla iki tane üretiyorum. Bir metre özel kumaş buluyorsam onu deriyle karıştırıp iki tane çanta çıkarıyorum. Çantalar sürekli yenileniyor ve bir çantadan ikiden fazla üretmiyoruz. Buraya bir ay arayla gelirseniz aynı çantayı göremezsiniz.
  • Kemerlerde yine deri ve örgü parçaları birleştiriyorum. Tokalarını da gümüş, antika parçalardan seçiyorum. Onları eşimle birlikte hazırlıyoruz. O da taş kullandığı için ortak noktada buluşuyoruz.
  • Sandaletlerin fiyatları 75-198 TL arası değişiyor. Çantalar 70 TL’den başlıyor. En pahalısı 395 TL. O da oldukça büyük, deri bir çanta.

Hiç yorum yok: