Öncelikle, '' chic-lit'' i büyük zaman kaybı olarak gören bir insan olarak söylemek isterim ki, ''Shopaholic'' serisinin büyük esiri olmuşluğum var. Bunu da başka bir alışverişkoliğin itirafı olarak da kabul edebilirsiniz. :)
Önceleri kitapçı raflarında pembe, süslü kapaklarıyla beni cezbeden bu kitapları almamak için uzun süre direnmiştim, her kitapçıya gidişimde elime alır, inceler sonra aman kimse görmesin diye elimden bırakırdım:) Sonra bir kereden bişey olmaz diyip '' Confessions of a shopaholic'' kitabını alıp okumamla başladı herşey, ne de olsa ben de bir '' shopaholic'' tim. Derken Shopaholic&sister, shopaholic &baby diye gitti bu durum...
Böyle kitapları okumayı aslında biraz romantik komedi filmleri izlemeye benzetiyorum, elbette ki kitap bittiğinde size hiç bir şey katmış olmuyor, aksine belki de çok daha anlamlı şeyler okuyabileceğiniz zamanı sizden çalmış oluyor ama okuduğunuz zaman içinde size iyi şeyler hissettiriyor. Belki bu durum '' hayat zaten yeterince zor, bari kendimize ayırdığımız bir iki saatimizi mutlu geçirelim'' olarak da açıklanabilir. Bir nevi katharsis...
Uzun lafın kısası, bütün dünya'da çok satılan, kadınların ilgi merkezi haline gelen bu kitap serisinin ilk filmi çekildi ve bugünden itibaren vizyonda. Sinemaya gidip biraz eğlenmek de var, bu kriz zamanında bir alışverişkoli görüp sinir olmak da... Seçim sizin:)
20 Şubat 2009 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
Filmin en eğlenceli tarafı da onu gerçek bir '' shopaholic'' ile izlemekti! :)
xxx Yeşim
Yorum Gönder