29 Kasım 2009 Pazar

Mikrodalga'da ısınan terlikler


Mikrodalga fırınlara karşıyım! Ama yaz, kış demeden sürekli elleri, ayakları soğuk gezen biri olarak bu buluşu çok tuttum:)

İçinde esans yağları da olan bu terlikleri mikroldaga fırında ısıtıyormuşsunuz, ve 3-4 saat boyunca sıcaklığını koruyormuş. İçindeki esanslı yağların yaydığı kokuların da terapi özelliği varmış. 6 farklı model, 5 farklı esans içeriği varmış.

Bilin bakalım ben en çok hangi modeli beğendim?:)
Fiyatı 49,90. Bence harika yılbaşı hediyesi olur!

(Yılbaşı gecesi bana 10 tane bu terliklerden gelirse ne iyi olur ama)

26 Kasım 2009 Perşembe

İstinye Park'ta ücretsiz kilitli dolaplar

Hem cam kubbesi, hem de ağaç gölgesi olan tek alışveriş merkezi İstinye Park, sadece evime yakın olduğu için değil ama, gerçekten benim en sevdiğim! Hemen hemen aradığımız herşeyi orada bulmak mümkün. Pazar yeri bile var daha ne olsun:)
Neyse uzatmayayım. İstinye Park yıllardır neden yapmıyorlar diye düşündüğüm bir şeyi hayata geçirerek bir kez daha puanları topladı. Artık ücretsiz kilitli dolaplar olacakmış ziyaretçiler için.

Yani özellikle kış aylarında kendimizden bile büyük, kocaman pufidik montları, elimizde yük olan her şeyi kilitli dolaplara bırakıp rahat rahat dolaşabileceğiz. Yaşasın ellere, kollara özgürlük! Alışveriş yaptıktan sonra sinemaya gireceksek de otoparka in, poşetleri bırak, tekrar yukarı çık dertlerine son

23 Kasım 2009 Pazartesi

Renkli Sadi Güran tişörtleri


Yaşasın! En sevdiğimiz ilüstratör Sadi Güran'ın birbirinden güzel tişörtlerinin renklileri de varmış artık. Marie Antoinette'ye bayıldım.

Let them eat cupcake!

:) fiyatı 28 lira


22 Kasım 2009 Pazar

Breton Chanel'den önce



Şu fotoğrafımı bulunca çok güldüm. Sorarım size Coco'dan neyim eksik? Benimki H&M tamam ama, önemli olan niyet. Şişman gösterir, kalın tutar demem. Giyerim enine çizgilerimi
:)
Ayrıca Audrey'den göğüs farkıyla öndeyim:))
hahaha
(blogu seviyesizleştirenler)

19 Kasım 2009 Perşembe

Çocuklardan uzak tutun

Louise Goldin'in Topshop için tasarladığı ayakkabılar göz çıkarır cinsten. H&M Jimmy Choo işbirliğine benzemez, giymesi de uğruna savaşması da cesaret ister!
:)

Sayılarla yaşayanlar vol.2

gamezebo

9836494: Bugün gördüğüm moda blogu sayısı

Ben galiba istifa edeceğim

:)

17 Kasım 2009 Salı

Puantiyeli Çoraplar

Puantiyeli çoraplar fena geliyor bu kış...
Topshop'ta var
:)

16 Kasım 2009 Pazartesi

Ayakkabı savaşları


İşte Jimmy Choo koleksiyonunun satılmaya başladığı anlardan itibaren H&M mağazasından bir görüntü.
Kadınlar gerçekten ayakkabı için neler yapmaz değil mi? Saatlerce kapının önünde sıra beklemeler, kapı açılınca hurraaa içeri koşuşturmalar, birbirini iteklemeler, bir ayakkabıyı denersin beğenmezsin sonra yanındaki kadın deneyince sinir olursun, o elinden bırakır bırakmaz kaparsın! Bir ayakkabının numarası yoksa heyecan içinde her yeri alt üst etmeler...
Sonra da bütün bunları yapan sen değilmişsin gibi o Jimmy Choo ayakkabılarla dünyanın en zarif kadını senmişsin edasıyla orda burda boy gösterirsin. Tabii bunları sadece Jimmy Choo ayakkabıların düşük fiyatlara satıldığı bir yerde yapabilirsin.
Ama ne olduğu, nerde satıldığı farketmez. Bu kadınsal içgüdüler her yerde kendini gösterir.
Yapmadık mı? Hepimiz yaptık:)
Fotoğraf: Vogue UK

15 Kasım 2009 Pazar

Dünya'ya pembe vizörden bakanlar


Amacı sadece "bakın benim neyim var " demek olan bir yazıyla daha karşı karşıyasınız sayın okuyucular. Eğer sinir olacaksınız, baştan söylüyorum okumayın!:)

Çok uzun zamandır Lomography'im olsun istiyordum. Hem de gerçekten çook uzun zamandır. Sanırım Lomo'lara olan ilgim dayımda görmemle başladı. Neyse, zaman içinde bu makinelerin de abartılmasına sinir olmaya başladım ama yine de ilgim azalmadı. Sonra İstanbul'da aslında 50 lira bile etmeyecek Lomo'ların orda burda artan ilgi üzerine 200 lira'lara filan satılmaya başlamasını protesto edip almamıştım.

Taa ki Urban Outfitters'da bu pembe fisheye Lomo'yu görene dek. Zaten ben sadece pembe diye Bauhaus'da strafor istiyorum diye tutturmuş bi insanım. Bunu görünce kalbim hızlı hızlı atmaya başladı, ne yapacağımı şaşırdım vallahi:)

Neyse, nitekim aldım tabii... Hem de 50$'a, yine de çok biliyorum, ama bence beklediğime değdi. Şimdi Lomo kurallarına uyarak gittiğim her yere onu da götürüyorum. Elimde pembe Lomo'yu gören arkadaşlarımdan aldığım yorumlar da çok komik;

" Yolda yürürken bunu yerde görsem, kesin Ayşim düşürmüştür diye sana getiririm" dedi Duygu. Can da tabii renginin gözlerini kör ettiğini söyledi. :)
Lomo kurallarını biliyorsunuz çoğunuz eminim:) Ama yine de yazalım

- Lomo'yu gittiğiniz her yere taşıyın.
-Her an kullanın, gündüz ya da gece
-Hayatınızın bir parçasıdır.
-Bel hizasında fotoğraf çekin.
-Neyin fotoğrafığını çekiyor olduğunuzu biliyor olmak zorunda değilsiniz.
Kısaca, bütün fotoğrafçılık kurallarını boşverin:)

14 Kasım 2009 Cumartesi

Google Doodle




10 Kasım'da Google neden Atatürk'le ilgili bir şeyler koymadı logosuna tartışmaları aklıma Google başka ülkelerin özel günlerinde acaba neler yapıyor sorusunu aklıma getirdi. Bunları buldum. 10 Kasım'da Atatürk'le ilgili bir şeyler yapmamışlar çünkü prensip olarak ölüm yıldönümlerinde ( ölüm yıldönümü demek de hep saçma gelir) bir şey yapmıyorlarmış. Gayet mantıklı, zaten Google'a neden 10 Kasım'da birşeyler yapmadılar diye veryansın etmekten daha saçma ne olabilir?

12 Kasım 2009 Perşembe

Gelecekte nasıl alışveriş ediyor olacağız?

Alışveriş yapmanın tek sevmediğim kısmı sanırım prova odalarıdır! Özellikle küçük, boğucu prova odaları insanı alışveriş yapmaktan vazgeçirebilir bile ( beni asla ) işte bu kıyafet değişim odalarının gelecekte kendilerinin nasıl değişeceğine dair bir video. Pratik, sorunsuz ama sanki biraz da ruhsuz?

10 Kasım 2009 Salı

Shopcolic yakalar

Samanyolu dizisinin tanıtımında bilmemnerde oturan Özcan Deniz No.5 reklamında Chanel logosunun üzerinde oturan Rodrigo Santoro
Atv'nin yeni dizisi Samanyolu'nun tanıtımları ne kadar da romantik değil mi?
Ama yemezler
:)

Olur böyle vakalar

Özcan Deniz'e koşan Vildan Atasever Chanel No.5 reklamındaki Nicole Kidman

İyi, güzel esinlenmişsiniz de kızın elbisesini daha güzel yapsaydınız bari:)
Sadece bu fotoğraflara bakınca değil ama, Samanyolu dizisinin tanıtımının tamamındaki atmosfer Chanel reklamına çok benziyor.

8 Kasım 2009 Pazar

Paranın satın alamadıkları


Bu iğrenç Recep İvedik fotoğrafının blogumda ne işi var diye merak ediyorsunuz biliyorum:)
Bugün Gazete Habertürk'te benim olmalı diye bir konu yapmışlar ve erkeklere mutlaka benim olmalı dediğiniz bir kıyafet ya da eşya, aksesuar var mı gibi bir soru sormuşlar. Sorunun sorulduğu erkekler gayet normal hayır, yok gibi cevaplar verirken Şahan Gökbakar "hayır yok, çünkü paranın satın alabildiği herşeyi alabiliyorum" gibi bir cevap vermiş. Bir insanın gerçekten bu kadar görgüsüzce bir şey söyleyebilmesini aklım almıyor, bu yüzden de gerçekten böyle söylememiş olduğuna inanmak istiyorum.
Ama eğer gerçekten bunu söylediyse paranın görgüyü satın alamadığını kanıtlamış oldu.
Bunun normalde yazdığım şeylerle ilgisi yok biliyorum ama yazmasam içimde kalacaktı:)
En azından konu alışverişten açıldığı için ucundan yakalıyorum alakayı diye kendimi avutuyorum.

4 Kasım 2009 Çarşamba

İndirim alarmı!

Fotoğraf: Radikal

Geçtiğimiz hafta Aslı Filinta Sample Sale ile sevdiğimiz tasarımcıların kıyafetlerine uygun fiyatlara sahip olmaya alışan bünyelere yeni haberim var.

Ümit Ünal'ın Asmalımescit'teki çook sevdiğimiz butiğinde indirim var. Kendi gözlerimle gördüm:) %30-%40 oranlarındaki indirimlerle Ümit Ünal'ın alt markası Gri'den harika elbiselere sahip olabilme şansını kaçırmayın derim!

Ya da siz kaçırın, hepsi benim olsun!


Adres: Asmalımescit mahallesi. Ensiz sokak No:1/B

Sayılarla yaşayanlar


1639043: Bugün sokakta ayağında sahte Ugg gördüğüm kız sayısı.

1 Kasım 2009 Pazar

Niçin kızıldereli?


Arada sırada favori dergi kapaklarımı sizinle paylaşmayı borç bilirim. Ne de olsa hepimiz dergiseveriz!
Sizlere soruyorum! Niçin Kızıldereli?
Ayrıca öndeki kadın Katie Holmes'un annesi mi?