11 Mart 2010 Perşembe

Charlotte Gainsbourg

Damarlarında hem İngiliz hem de Fransız kanı taşısa da, kendini Parizyen hissettiğini söyleyen Charlotte, Serge Gainsbourg ve Jane Birkin’in kızı. Genetik mirasla olan ilişkisi babasından aldığı çok yönlü yetenekler ve annesinden aldığı çekicilikle sınırlı değil elbette. Müzisyen, aktris, yönetmen ve model olan bu güzel kadın, artık tamamen demode oldu denildiği bir zamanlarda umursamazca kovboy botları giyerek ya da diğer kadınların gece elbisesiyle katıldığı premiyerlerde eskitilmiş deri ceketiyle yürüyerek herkes şaşırtıyor. Umursamaz ama zarif stilinin Fransız genlerinden miras kaldığı kesin. Moda ile olan ilişkisi ise Balenciaga ve Gerard Darel gibi markaların yüzü olmasından çok daha öte. Nicolas Ghesquière Charlotte hakkında “ benim için o, dünya’daki en ilham verici kız. O gerçekten Fransa’nın bugünkü durumunun bir temsilcisi. Tercihleri ve varoluş biçimiyle her zaman çok modern oldu. Bu yüzden de çok ikonik” diyor. Dünya’nın en efsanevi çanta modellerinden birine (Hermès Birkin) ilham kaynağı olmuş bir annenin kızı başka nasıl olabilirdi ki?

Ayşim Özgür, Harper's Bazaar

2 yorum:

nar dedi ki...

Maille ulaşamadım:(
Ödülün var:)

fashionnar.blogspot.com

Gazanfer dedi ki...

Ne diyeceğimi biliyorsunuz. Babasını pek sevemedim de, anasına bak kızını al...
Sanırım bir kaç film sonra sırf onun yüzünden fransızca konuşmaya başlayacağım. Bir nevi "Oku" etkisi