Bir varmış bir yokmuş , bir zamanlar sahilinde ördeklerin, kazların, köpeklerin özgürce dolaştığı, denizin tertemiz olduğu, sessiz, sakin ve çok güzel bir Ege köyü varmış. Adı Türkbükü'ymüş... Sonra oraya neler olmuş onu hiç anlatmak istemiyorum, Türkbükü bambaşka bir yer olmuş. Ama orda da hala değişmeyen, tarzından ve kendinden ödün vermeyen bir yerler ve birileri var elbette.
Bir butik düşünün; girdiğiniz andan itibaren kendine has kokusuyla, renkleriyle ve içindeki insanlarla sizi etkisi altına alan...İşte Türkbükünün şimdi neon tabelalarla ismi yazılan soğuk mağazalarından, ukala olmaya çalışan sahiplerinden ve geçen gün bu elbisenin aynısından bilmemkim aldı diye satış yapmaya çalışan insanların olduğu yerlerden çok farklı, ''İpekçe'' Türkbükünün en eski ve kendinden hiç ödün vermeyen butiği. İpek Özdoğu'nun sahibi olduğu İpekçede birbirinden güzel takılar, elbiseler, şallardan tutun da eviniz için değişik aksesuarlara, yatak örtülerine kadar herşeyi bulabilirsiniz. İpekçe'de gördüğünüz herşeyi İpek hanım bütün kış boyunca çeşitli ülkelerden, kumaşlar ve malzemeler toplayarak ve gerçekten çok emek vererek oluşturuyor zira kendisi de bugünlerde medyanın ''stil ikonu'' diye şişirdiği sonradan stil sahibi olmalardan elbette ki çok farklı ve gerçekten stil sahibi bir kadın, üstelik diğer pek çok butikten farklı olarak burada kimse size bir şey aldırmak için yakanıza yapışıp her milimetrede arkanızdan dolaşmıyor ama yardım istediğinizde de tüm güleryüzleriyle yardım ediyorlar. İpekçe'nin Türkbükünden başka bir de Alaçatı'da şubesi bulunuyor. Ben Alaçatı şubesini göremedim ancak bence yolunuz Türkbüküne düşerse mutlaka uğramanız gereken en önemli dükkan İpekçe...