ipekçe etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ipekçe etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

31 Mart 2009 Salı

Şal almaya doyamayanlar vol.2











Daha geçen yazıda ipekçiliğin ana vatanından geldiğimi anlatmışken şimdi yine ipek, kaşmir şal peşine düşmüş olmam komik olsa da, Burberry 2009 ilkbahar/yaz aksesuar koleksiyonunun tanıtım e-postası bugün gelince yine dayanamadım... Geçenlerde fırfır sevgimden bahsetmiştim ya, çok güzek ipek fırfırlı, kıvrımlı şallar yapmışlar... Tabii bir de bu kış her 10 kişiden 6sında gördüğümüz Burberry taklidi ekose atkılar var, onlardan hiç bahsetmiyorum...:) Bunların fiyatlarının 100-700 dolar arası değiştiğinden de hiç bahsetmek istemiyorum...


Romantik İngiliz yaz bahçelerinden ilham alınan ( ne kadar şiirsel!) aksesuar koleksiyonundaki 'gardener' çanta da bu sezon it bag olur mu olur... Fiyatları 1500$ dan başlıyor efendim...

30 Mart 2009 Pazartesi

Antakya alışveriş notları 1 - İpekçilik....

Sizlere herşeyin en güzelinin nerde olduğunu aktarabilmek için Shopcolic Türkiye'nin dört bir yanını geziyor sevgili okur! :)


Şaka bir yana, 4 günlük Antakya-Antep gezimden sonra eve döndüm. Gerçekten herkesin mutlaka görmesi gereken çok çok güzel yerler gördüm ama onlar için ayrı bir gezi blogu yapmak gerekebilir... Gelelim alışverişe...
Antakya'nın Harbiye bölgesinin meşhur ipeği, tamamen el dokuması. Zaten Anadolu'da ilk ipek burada dokunmuş... Şu anda Harbiye'de bu işi yapan bir çok dükkan var. Ancak bunlardan en ünlüsü olan Yılmaz İpekçiliğe gittik. Dükkanın girişinde sembolik ipek dokuma tezgahı var, yukarıda gördüğünüz pişmaniyeye benzeyen yumaklar ise ipek... İpek kumaşı gerçekten çok severim, burada ise yüzde yüz ipek olan yaklaşık 60 çeşit ipek var. Şal, kumaş, masa örtüsü vs...
Ama asıl olay şu; Yves Saint Lauren, ipek eşarp ve kravatlarını burada yaptırıyor! Aslında Türkiye gibi bir tekstil cennetinde buna şaşırmamak lazım... Bunu bize anlatan ise dükkan sahipleri değil, Antakyalı arkadaşlarımız. Çünkü kendileri daha geçen yıla kadar inanılmaz düşük fiyatlara buradaki Yves Saint Lauren ürünlerini silip süpürmüşler, dükkan sahipleri ise sattıkları şeyin ne olduğunun pek farkında değilmiş. Ben Yves Saint Lauren kravat görmedim ama hala Vakko ve Beymen ürünleri vardı... Kravatlar 50 lira, şalların fiyatları da 30-50 lira arasında değişiyordu. Kapalıçarşı'da da şubesi varmış Yılmaz İpekçiliğin ama fiyatları asıl yeri olan Harbiye'den yüksekmiş tabii... İpekçi'den şalllar, masa örtüleri, elbiselik kumaşlar, ipek keseler alarak dükkanı istila ettikten sonra mutlu bir şekilde İstanbul'a döndük tabii...:) Harbiye ve Antakya'daki alışverişlerimize dair diğer notların arkası yarın....

28 Ağustos 2008 Perşembe

İPEKÇE


Bir varmış bir yokmuş , bir zamanlar sahilinde ördeklerin, kazların, köpeklerin özgürce dolaştığı, denizin tertemiz olduğu, sessiz, sakin ve çok güzel bir Ege köyü varmış. Adı Türkbükü'ymüş... Sonra oraya neler olmuş onu hiç anlatmak istemiyorum, Türkbükü bambaşka bir yer olmuş. Ama orda da hala değişmeyen, tarzından ve kendinden ödün vermeyen bir yerler ve birileri var elbette.
Bir butik düşünün; girdiğiniz andan itibaren kendine has kokusuyla, renkleriyle ve içindeki insanlarla sizi etkisi altına alan...İşte Türkbükünün şimdi neon tabelalarla ismi yazılan soğuk mağazalarından, ukala olmaya çalışan sahiplerinden ve geçen gün bu elbisenin aynısından bilmemkim aldı diye satış yapmaya çalışan insanların olduğu yerlerden çok farklı, ''İpekçe'' Türkbükünün en eski ve kendinden hiç ödün vermeyen butiği. İpek Özdoğu'nun sahibi olduğu İpekçede birbirinden güzel takılar, elbiseler, şallardan tutun da eviniz için değişik aksesuarlara, yatak örtülerine kadar herşeyi bulabilirsiniz. İpekçe'de gördüğünüz herşeyi İpek hanım bütün kış boyunca çeşitli ülkelerden, kumaşlar ve malzemeler toplayarak ve gerçekten çok emek vererek oluşturuyor zira kendisi de bugünlerde medyanın ''stil ikonu'' diye şişirdiği sonradan stil sahibi olmalardan elbette ki çok farklı ve gerçekten stil sahibi bir kadın, üstelik diğer pek çok butikten farklı olarak burada kimse size bir şey aldırmak için yakanıza yapışıp her milimetrede arkanızdan dolaşmıyor ama yardım istediğinizde de tüm güleryüzleriyle yardım ediyorlar. İpekçe'nin Türkbükünden başka bir de Alaçatı'da şubesi bulunuyor. Ben Alaçatı şubesini göremedim ancak bence yolunuz Türkbüküne düşerse mutlaka uğramanız gereken en önemli dükkan İpekçe...